Kasımpaşalı yurttaşlar fiyatlardan şikayetçi: Akşam geliyoruz, çöpleri topluyoruz valla!

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın doğup büyüdüğü Kasımpaşa’da akşam pazarı da vatandaşa ucuz gelmedi. Emekli bir vatandaş, “ABD’nin ambargo uyguladığı Kıbrıs Barış Harekatı periyodunda bile bu türlü bir pahalılık görmediğini” belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 bin 104 liralık taban fiyatı açıklarken, “Çalışanları enflasyona ezdirmeme kelamına sadık kaldık” dedi fakat vatandaş farklı düşünüyor. ANKA muhabiri, Erdoğan’ın çocukluğu ve gençliğinin geçtiği Kasımpaşa’da, Piyalepaşa Pazarı’nda vatandaşlara akşam pazarındaki durumu sordu.

Kamudan emekli olduğunu söyleyen bir vatandaş, ABD’nin ambargo uyguladığı Kıbrıs Barış Harekatı devrinde bile bu türlü bir pahalılık görmediğini belirterek, “Aldığım 16 bin 800 lira, taban fiyatın altında. İsyan ediyoruz yani. (Enflasyona) alışılmış ki eziliyoruz.” dedi.

Bir diğer vatandaş, “Akşam geliyoruz, çöpleri topluyoruz valla” derken bir diğeri “Asgari fiyatı 22 yapıyorlar fakat 20’den 25’ten aşağı kiralık mesken yok. Ülkeyi yönetenler hangi matematikle yapıyorlar bunu?” diye sordu.

Vatandaşlar şunları söyledi:

Nurhan Yılmaz: Gündüz fiyatları biraz kıymetli olduğundan akşam pazarına düşüyoruz artık. Karnabahar altı üstü, kimse beğenip yemez, o da tozları kalmış artık 40 lira. Türkiye’de yetişen bir zerzevat, güya yurtdışından geliyormuş üzere 40 lira. Ispanak, afedersiniz ineğin, öküzün yediği bir otu biz 50-60 liradan yiyoruz. Kabul edilebilir bir durum değil.

65 yaşında bir vatandaş: Akşamları çıkıyoruz, saat 6’da, 7’de çıkıyoruz. Emekliyiz, gücümüz o kadar yetiyor.

Bir vatandaş: (Fiyatlar) akşam olmasına karşın yeniden yüksek. Taban fiyatı 22 yapıyorlar lakin 20’den 25’ten aşağı kiralık konut yok. Beşerler nasıl bakacak minimum fiyatla kendine, ben onu düşünüyorum altından çıkamıyorum. Bu ülkeyi yöneten beşerler hangi matematikle yapıyorlar bunu? Çocuğum haber seyrediyor, 10 yaşında. Çocuk bile gerilime giriyor. Çocuğa versen daha uygun yönetir diye düşünüyorum. Hiç bir biçimde bir ülkede vatandaşını bu kadar ezen bir devlet yok.

Saliha Karataş: Çok kıymetli. Akşam geliyoruz, çöpleri topluyoruz valla. Daha marketlere gitmedik, bakalım marketler nasıl? Taban fiyata bir artırım verildi, marketlerde raflar daima değişti daha verilmeden evvel. Artık biz ne yaparız bilmiyoruz. İki kesim 140 lira. (Daha) almak istediklerim vardı ancak para yetmeyince alamıyorsun.

72 yaşında emekli bir vatandaş: Tekrar balığa geldik ucuzluyor diye, kalmamış. Kamudan emekliyim. Aldığım 16 bin 800 lira, minimum fiyatın altında. İsyan ediyoruz yani. (Enflasyona) olağan ki eziliyoruz. Ben evvelce 4 çocuğu büyüttüm, gül üzere geçindirdim. Artık ben tek başımayım geçinemiyorum. Bu türlü akşam üstünü kolluyoruz işte, düşsün de alalım diye. Gitgide berbata gidiyor, hiç uyguna gitmiyor. Yaşım 72, bu türlü görmedim. Savaş gördü bu ülke, Kıbrıs savaşı. Bu türlü ne ekmek değerlendi, ne bu türlü pahalılık oldu. Artık emekliye de artırım vermeyecekler, taban fiyatı düşük verdiler. Bir oyun var. (ANKA)