Akdeniz Üniversitesi Etraf Sıkıntıları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ethem Karadirek, kuraklık, yağış rejiminin değişmesi ve süratli nüfus artışının barajlardaki su düzeyinin düşmesine, yer altı su kaynaklarının azalmasına neden olduğunu söyledi.
DHA’nın haberine nazaran su kaynaklarının önemli ölçüde azaldığını söyleyen Karadirek, “Yağış rejimlerinde değişiklikler meydana geldi. Marmara Bölgesi, İç Ege ve Türkiye’nin güneybatısı, Muğla ile Antalya ortasında kalan bölge önemli derecede meteorolojik kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Ancak su kaynakları açısından en değerli etken kar yağışı. Tabanda kalma müddeti epeyce değerli. Barajlardaki doluluk oranını ve yer altı su kaynaklarını önemli ölçüde etkilemeye başladı” tabirlerini kullandı.
‘TÜRKİYE’NİN YAĞIŞ REJİMİNDEKİ DEĞİŞİKLİK ARTTI’
Yağış rejimindeki değişikliğin son yıllarda arttığını söyleyen Karadirek, “Yağışın müddet, şiddet ve frekansına bakmak gerekiyor. İklim değişikliğiyle birlikte daha uzun vakitte, şiddetli lakin az yağan bir yağmur, artık daha kısa vakitte düşmeye başladı. Hasebiyle kentsel alanlarda sel rejimi tesirini gösterdi. Geçmişte 40 günde yağan yağmur artık ise 40 dakikada yağıyor. Hem yer altı suyunun hem de yüzeysel suyun beslenmesi açısından avantajı olmadığı üzere, hem de sel durumunda maddi ve manevi ziyana neden oluyor. İklim değişikliğine karşı tedbir alamayız, ama adapte olabiliriz. Tabiat ile barışık yaşamalıyız. Sera gazları bakımından nasıl katkı verebileceğimizi araştırmalıyız” dedi.
‘TURİZM BÖLGELERİNDE ÖNEMLİ SU YÜKÜ VAR’
Su konusunda muhtaçlık idaresi yapılması gerektiğini söyleyen Karadirek, “Turizm bölgelerinde önemli su yükü var. Bu bahiste yapılması, atılması gereken adımlar uygulanmalı. Çok acil yapılması gereken mevzulardan biri de aktüel bir ‘Su Kanunu’ düzenlenmesi. Ferdî yapılacaklar ise diş fırçalarken musluğu kapatmak, bulaşık makinesi tam dolmadan çalıştırmamak, bahçede su isteyen, görsel peyzaj eserleri yerine daha az su ile beslenen uygulamalara geçmemiz gerekiyor” biçiminde konuştu.
‘ŞEBEKELERDE SU KAYIPLARI KELAM KONUSU’
Karadirek, ulusal düzeyde alınması gereken tedbirlerden de bahsetti. Karadirek, “Biz mevcut su kullanımımızın yüzde 70’ten biraz fazlasını tarımda kullanıyoruz. Geriye kalan kısmını sanayi ve insani tüketim emelli tüketiyoruz. Ziraî su verimliliği noktasında, Türkiye’de havza bazında yönetiyoruz. Burada değerli olan havzanın su potansiyeli ile havzada yetiştirilen bitki deseninin uyumlu olması. Katma bedeli yüksek olan tarım eserlerini tercih etmek artık koşul oldu. Onun dışında insani tüketim emelli sularda şebekelerde su kayıpları kelam konusu” diye konuştu.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)